Hemodiyaliz Hastalarında Diyet Asit Yükü (DAL) ile Kardiyovasküler Risk Etmenleri Arasındaki İlişki: Pilot Çalışma
Anahtar Kelimeler:
Diyet asit yükü, hemodiyalizÖzet
Amaç: Yüksek sülfür içeren proteinli, düşük sebze ve meyve içeren diyetler vücut asit baz dengesini etkilemekte ve bu diyetler kronik böbrek yetmezliği hastalığının seyrini olumsuz bir biçimde etkileyebilmektedir. Hemodiyaliz (HD) hastalarında kardiyovasküler risk etmenleri üzerinde diyetin potansiyel etkisi konsunda az bilgi bulunmaktadır. Çalışmanın amacı HD hastalarının kardiyovasküler hastalık risk etmenleri ile diyet asit yükü arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Bireyler ve Yöntem: En az bir yıldır düzenli HD tedavisi alan 23 erkek, 17 kadın olmak üzere toplam gönüllü 40 hasta (53.8±8.20 yıl) çalışmaya alınmıştır. Hastaların genel özellikleri anket tekniğiyle öğrenilmiştir. Besin tüketimleri bir diyaliz günü-iki diyaliz dışı gün olmak üzere “besin tüketim kayıt” yöntemiyle alınmış ve endojen asit üretiminin tahminini sağlayan diyet asit yükü (DAL), PRAL ve NEAP yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır. Hastaların rutinde alınan kan örneklerinin sonuçları diyaliz merkezinin kayıtlarındaki bilgisayar ortamından alınmıştır. Diyet alımı ile ilgili risklerin belirlenmesinde Amerika Kalp Birliği, Ulusal Böbrek Vakfı ve Avrupa Klinik Nütrisyon ve Metabolizma Derneği önerileri kullanılmıştır. PRAL düzeylerinin besin ögeleri ve besin gruplarıyla olan ilişkisinin incelenmesinde çoklu regresyon analizi, PRAL’a etki edebilecek bağımsız değişkenlerin risk ölçütü Binary Logistic Regression yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların PRAL ortalaması erkeklerde (14.5±15.48 mEq/gün) kadınlardan (12.7±7.09 mEq/gün) daha yüksek iken (p<0.05) NEAP ortalamaları kadınlarda (64.2±17.26 mEq/gün) erkeklerden (61.7±19.32 mEq/gün) daha yüksek çıkmıştır (p>0.05). Risk etmenlerinden diabetes mellitusu (16.6±18.88 mEq/gün) olan, sigara kullanan (19.5±21.54 mEq/gün) ve serum kalsiyum düzeyi 10.2 mmol/L’nin üzerinde olan (15.9±24.74 mEq/gün) hastaların PRAL ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan önemlidir (p<0.05). PRAL düzeyi ile besin ögeleri arasında çok yüksek düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (R=0.997, p<0.05). Diyet protein, kalsiyum, potasyum, magnezyum, fosfor ve kolesterol alımının PRAL düzeyi üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). PRAL düzeyi ile süt ve peynir hariç diğer besin grupları arasında çok yüksek düzeyde ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (R=0.876, p<0.05). Sonuç: Hemodiyaliz hastalarında diyet asit yükünün yüksek olması ile bazı kardiyovasküler risk etmenleri arasında bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ancak bu ilişkiyi tam olarak açıklayabilmek için daha fazla çalışmaya gereksinme duyulmaktadır.