Gap Bölgesi’ nde Çocuk Beslenmesine İlişkin Uygulamaların Durumu
Anahtar Kelimeler:
çocuk beslenmesi, anne sütü, ek besinler, GAPÖzet
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan ve bölgelerarası gelişmişlik farklarım azaltmayı amaçlayan en önemli projelerin başında ye r almaktadır. GAP Halk Sağlığı Projesi; GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın desteğiyle , Türkiye P arazitoloji Derneği, Gaziantep, Dicle ve Harran Üniversitelerinin yer aldığı bir grup tarafından bölgenin halk sağlığı sorunlarına ışık tutmak amacıyla 2001-2002 yıllarında yürütülen bir projedir. Bu çalışma sırasında 0-59 aylık çocuklara uygulanan soru kağıtları aracılığıyla çocuk beslenmesine ilişkin v e rile r de toplanmıştır. Büyüklüğe orantılı olasılrklı örnekleme yöntemiyle kırsal kentsel ayırımlı olarak GAP Bölgesi'ndeki 9 ilden DİE tarafından örneğe seçilen 1150 konuttan 1126 sına ulaşılabilmiş ve bu konutlarda yaşayan 0- 59 aylık 1058 çocuğa ilişkin soru kağıdı annelerine ya da anne o anda evde değilse çocuğu en iyi tanıyana uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, GAP b ö lge sinde 0-59 a y lık çocukların tüm nüfusun % 14.6'sını oluşturduğu, bu oranın Türkiye genelinin yaklaşık 1.5 katı olduğu; ve bölgedeki 0-59 aylık çocukların % 9 5 .2 'sinin sağlık evi ebeleri tarafından hiç izlenmemiş olduğu belirlenmiştir. Bölge çocuklarının % 56.4’iinün doğumdan sonra ilk besin olarak anne sütü almış olduğu, % 34.7 sine ise ilk verilen besinin şekerli su olduğu belirlenmiştir. Anne sütünü doğumdan sonra ilk bir saat içinde alanların oranı sadece % 35 ’dir ve bu oran Türkiye geneli için bildirilen oranların yaklaşık yarısı kadardır. Bölgede bebeklere ek besine başlanmasında da (özellikle kırsal bölgelerde) geç kalınmaktadır. Bebeklere ilk verilen ek besinler arasında çay-bisküvi ve hazır mamalar önemli bir ye r tutmaktadır. Ülke geneline göre % 50 daha fazla 0-59 aylık çocuk bulunan bıı bölgede önemli çocuk beslenmesi sorunları saptanmıştır. Koruyucu sağlık hizmetleri veren kumluşlar olan sağlık ocaklarında bu yönde ciddi adımlar atılmalıdır.