Pandemi Döneminde Bireylerin Antropometrik Ölçüm ve Fiziksel Aktivite Düzeylerindeki Değişimlerin Yeme Bağımlılığı Durumuna Göre Değerlendirilmesi
DOI:
https://doi.org/10.33076/2022.BDD.1553Anahtar Kelimeler:
Yeme bağımlılığı, beden kütle indeksi, fiziksel aktivite, pandemiÖzet
Amaç: Bu çalışmada pandemi döneminde bireylerin antropometrik ölçümlerinde ve fiziksel aktivite düzeylerinde meydana gelen değişimlerin yeme bağımlılığıyla olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Bireyler ve Yöntem: Çalışmaya 19-65 yaş arası 288 yetişkin birey (248 kadın, 40 erkek) dahil edilmiştir. Çalışma verileri web-tabanlı anket formu yardımıyla toplanmıştır. Anket formu ile bireylerin sosyo-demografik özellikleri ve antropometrik ölçümleri sorgulanmıştır. Bireylerin yeme bağımlılığı durumu Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği ve fiziksel aktivite durumları Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi kısa formu aracılığıyla değerlendirilmiştir.
Bulgular: Bireylerin %23.0’ında yeme bağımlılığı vardır. Yeme bağımlılığı olan bireylerin beden kütle indeksi (BKİ) ve bel/boy oranı değerlerinin, yeme bağımlılığı olmayan gruba göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05). Aşırı yeme isteği uyandırdığı için ekmek, simit, pizza/lahmacun/döner, poğaça/açma, patates kızartması, makarna, muz, şeker/şekerleme ve cips gibi besinlerle sorun yaşayan bireylerin oranı yeme bağımlılığı olan bireylerde, yeme bağımlılığı olmayan bireylere göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Yeme bağımlılığı olan ve olmayan bireylerde pandemi ile fiziksel aktivite düzeyinde anlamlı azalma saptanmıştır (p<0.05). Yeme bağımlılığı olan bireylerde pandemi ile BKİ ve bel/boy oranı değerlerinde anlamlı artış belirlenmiştir (p<0.05). Ayrıca yeme bağımlılığı olan kadın bireylerde pandemi ile vücut ağırlığı ve bel çevresi değerlerinde anlamlı artış saptanmıştır (p<0.05).
Sonuç: Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre pandemi döneminde yeme bağımlılığı ile antropometrik ölçümler arasında ilişki olduğu ve yeme bağımlılığı durumundan bağımsız olarak bireylerin fiziksel aktivite düzeylerinde azalma olduğu saptanmıştır.