Disfaji Tedavisinde Kullanılan Kıvam Arttırıcılar ile Hazırlanan İçeceklerin Yapısal ve Duyusal Özelliklerine Etkisi
Anahtar Kelimeler:
Disfaji, kıvam artırıcı, yapısal özellik, duyusal özellikÖzet
Amaç: Bu çalışma, modifiye nişasta ve ksantan gam bazlı ticari kıvam artırıcılar ile hazırlanan içeceklerin yapısal ve duyusal özelliklerini karşılaştırmak amacı ile planlanmıştır. Bireyler ve Yöntem: İçecekler, üretici firmanın talimatlarına uygun olarak, su ve enteral ürüne eklenmiş, bal, nektar ve puding kıvamında olmak üzere 100 mL’lik örnekler halinde hazırlanmıştır. Ticari kıvam arttırıcı eklenmeyen su ve enteral ürün ise kontrol içecekleri olarak değerlendirilmiştir. Su ve enteral ürün içerisine modifiye nişasta ve gam bazlı kıvam artırıcı eklenerek hazırlanan içecekler, bir gün ara verilerek düzenlenen iki ayrı oturumda, 20-25 yaş arası, 6 paneliste rasgele sunulmuş ve 6’lı Likert ölçeği ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar, eşleştirilmiş t-testi ile analiz edilmiş ve istatistiksel anlamlılık p<0.05 düzeyinde önemli kabul edilmiştir. Bulgular: Modifiye nişasta bazlı kıvam artırıcı ile hazırlanan içeceklerin, gam bazlı kıvam artırıcı ile hazırlanan içeceklere göre bal ve nektar kıvamında daha pütürlü yapıya sahip olduğu, modifiye nişasta bazlı kıvam artırıcı ile hazırlanan enteral ürünün ise tüm kıvamlarda gam bazlı içeceklere göre daha pütürlü olduğu ve topaklandığı görülmüştür. Gam bazlı kıvam artırıcı ile hazırlanan enteral ürünün, modifiye nişasta bazlı kıvam artırıcı ile hazırlanan enteral ürüne göre tüm kıvamlarda daha kaygan yapıda olduğu bulunmuştur. Su ile hazırlanan içeceklerde tatlılık ve burukluk, enteral ürün ile hazırlanan içeceklerde ise tatlılık dışında önemli duyusal bir fark bulunmamıştır. Sonuç: Gam bazlı kıvam artırıcıların, içeceklerin yapısal özelliklerini olumsuz etkilemediği, kayganlık ve daha az pütürlü yapısı ile modifiye nişasta bazlı içeceklerden üstün olduğu söylenebilir. Modifiye nişasta ve gam bazlı ticari kıvam arttırıcıların eklendikleri sıvıların yapısal özelliklerini değiştirebildiği ancak bunun duyusal özelliklerini önemli derecede etkilemediği görülmüştür.