Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd <p>Dergi açıklaması</p> tr-TR [email protected] (Türkiye Diyetisyenler Derneği | Turkish Dietetic Association) [email protected] (Türkiye Diyetisyenler Derneği | Turkish Dietetic Association) Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 OJS 3.3.0.10 http://blogs.law.harvard.edu/tech/rss 60 Akçaağaç Şurubu İdrar Hastalığında Beslenme Tedavisinin Durumu Üzerine Bir Anlatı İncelemesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1789 <p>Akçaağaç Şurubu İdrar Hastalığı (MSUD) (OMIM, #24860), mitokondriyal dallı zincirli α-ketoasit dehidrogenaz kompleksi (BCKDC) eksikliğiyle oluşan doğumsal metabolik bir hastalıktır. BCKDC kompleksi, dallı zincirli aminoasitler (BCAA) lösin, izolösin ve valinin metabolizması için gereklidir ve eksikliği sonucu bu aminoasitlerin α-keto asitleri vücut doku ve sıvılarında birikerek nörolojik hasara yol açar. Tıbbi beslenme tedavisinde, plazma dallı zincirli aminoasit konsantrasyonları hedeflenen aralıklarda tutularak, normal büyüme ve gelişmenin sağlanması hedeflenmektedir. Bu amaçla, besinlerle alınan BCAA kaynakları ve doğal protein sınırlandırılır ve BCAA içermeyen aminoasit karışımı desteği yapılır. Beslenme tedavisi, bu hastalıkta nörolojik hasarın önlenmesinde büyük öneme sahiptir. Bu derlemenin amacı, MSUD beslenme tedavisiyle ilgili yeni planlanacak çalışmalar için mevcut çalışmaların gözden geçirilerek gereksinimlerin belirlenmesidir. Bu amaçla literatür taraması yapılarak son on yılda MSUD’ye ve beslenme tedavisine odaklanan araştırmaların incelenmesi planlanmıştır. PubMed veri tabanında 1 Ocak 2012 ile 12 Temmuz 2023 tarihleri arasında, “maple syrup urine disease” AND (“nutri*” OR “restrict*” OR “diet*” OR “consumption” OR “leucine tolerance”) terimleri kullanılarak arama yapılmış ve ulaşılan 188 makale içinden MSUD ile ilişkili olmayan, başka hastalıkları içeren ve beslenme tedavisi ile ilişkili olmayan araştırmalar dışta bırakılarak derlemeye 18 makale dahil edilmiştir. Derlemeye dahil edilen akut dönem beslenme tedavisi makalelerinde çoğunlukla parenteral beslenme tedavisine yönelik özel intravenöz aminoasit karışımlarının kullanımına yer verilmiştir. Bunun dışında transplantasyon sonrası akut dönem beslenme tedavisi ve akut dönemde genel tedavi ilkelerini içeren araştırmalar bulunmaktadır. Uzun dönem genel tedavi ilkeleri, protein kısıtlamasının sonuçları, tanıdaki kan lösin değerinin lösin toleransı üzerindeki etkisi, MSUD’de enerji gereksinimi ve MSUD tedavi ve takibinde kullanılmak üzere geliştirilmiş akıllı uygulamalar üzerine çalışmalar mevcuttur. Sonuç olarak, mevcut literatür incelenerek MSUD beslenme tedavisine yönelik temel bulgular ortaya konmuştur. MSUD’de beslenme tedavisinin etkileri üzerine daha büyük kohortlarda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.</p> Tuğba Kozanoğlu, Gülden Fatma Gökçay Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1789 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Aralıklı Açlık (IF) ve Kanser: Literatürün Gözden Geçirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1764 <p>Günümüzde tüm dünyada yaşanan ölümlerde payı yüksek olan kanser, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklardan biridir. Bunun yanında kanser insidansı ve buna bağlı ölüm oranı her geçen gün artmaktadır. Kanser hastalığından ölen insan sayısı 2018 yılında 9.6 milyon iken tahminler 2030 yılında bu sayının 13.2 milyona ulaşacağını göstermektedir. Kanser, genetik yatkınlık, ırk, cinsiyet gibi değiştirilemeyen faktörlerin yanı sıra sedanter yaşam, obezite, sağlıksız beslenme gibi değiştirilebilen faktörlerden kaynaklı ortaya çıkabilen çok faktörlü bir hastalıktır. Günümüzde kansere karşı henüz kesin tedavi bulunamaması ve kansere yönelik uygulanan tedavi yöntemlerinin yan etkilere yol açması farklı stratejilere ihtiyacı arttırmıştır. Bu derlemede kansere karşı potansiyel bir strateji olarak açlık (F) ve aralıklı açlık (IF) incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda; aralıklı açlığın, sağlıklı hücreleri yavaş bir büyümeye sevk ettiği, sağlıklı hücreleri antikanser ilaçların toksik etkisine karşı koruduğu ve farklı kanser hücrelerini bu terapötiklere karşı daha duyarlı hale getirdiğinden bahsedilmektedir. Yapılan çalışmalar açlığın ve aralıklı açlığın kansere karşı terapötik etkileri konusunda umut vericidir. Fakat çalışmalardan elde edilen sonuçlar aralıklı açlığın oldukça riskli ve hassas bir grup olan kanser hastalarında klinik uygulama için yeterli olmadığını göstermektedir.</p> Büşra Yurt Türer, Pınar Göbel Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1764 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Gıda Bankaları Gıda Güvencesini Sağlamada Çare Olabilir Mi? https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1747 <p>Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre gıda güvencesi; “tüm insanların, her zaman sağlıklı ve aktif yaşamaları için beslenme ihtiyaçlarını ve gıda önceliklerini karşılayacak yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik erişime istikrarlı bir şeklide sahip olmaları durumu” olarak tanımlanmaktadır. Dünya’daki yaklaşık 2.3 milyar insan veya küresel nüfusun yaklaşık %30’u 2021 yılında orta veya ciddi düzeyde gıda güvencesizliği yaşamıştır. Gıda bankacılığı, açlığın ve israfın önlenmesi, herkesin sürdürülebilir ve güvenilir gıdaya erişiminin sağlanması amacıyla ortaya çıkmıştır. Kısa sürede tüm dünyaya yayılmış ve devletler tarafından da desteklenen dernek, vakıf, işletmelerden oluşan organizasyonlar haline gelmiştir. Bu derleme gıda bankacılığı uygulamalarının gıda güvencesini sağlamadaki etkisini incelemeyi amaçlamıştır. Bunun yanı sıra gıda bankalarının dünya ve Türkiye’deki durumu, diyet kalitesine etkisi değerlendirilmiştir.</p> Kevser Karlı Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1747 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Farklı Hazırlama ve Pişirme İşlemlerinin Kurubaklagillerin Besin Değeri Üzerine Etkisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1809 <p>Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization, FAO) tarafından “kurufasulye, bezelye ve mercimeği de içeren, taneleri için hasatı yapılan legüminöz mahsuller” olarak ifade edilen kurubaklagiller, Leguminosae familyasına aittir. Kurubaklagiller kompleks karbonhidratlar, protein, vitamin, mineral, posa kaynağı olduklarından ve biyoaktif içeriklerinden dolayı sağlıklı beslenme açısından önem taşımaktadır. Kurubaklagillerin tüketime uygun hale getirilmesi için ıslatma, kabuk ayırma, çimlendirme, geleneksel pişirme, otoklavlama, mikrodalgada pişirme ve ekstrüzyon gibi çeşitli hazırlama, pişirme ve ısıl işlemler kullanılmaktadır. Genellikle ısıl işlemler sonucunda kurubaklagillerin makro ve mikro besin ögelerinde kayıplar olur. Uygulanan farklı hazırlama ve pişirme işlemlerinin kurubaklagillerde besin ögesi emilimini olumsuz etkileyen anti-besinsel faktörlerin azaltılmasında ve protein, nişasta sindirilebilirliğinin artırılmasında rolü vardır. Farklı hazırlama ve pişirme işlemlerinin kurubaklagillerin besin değerine olan etkisini değerlendirmek için farklı kurubaklagil türleri ve farklı hazırlama ve pişirme yöntemleri kombinasyonlarını içeren daha kapsamlı ileri çalışmalar yapılmalıdır. Her bir kurubaklagil türü için optimal ıslatma koşullarının (süre, ıslatma suyu türü ve sıcaklığı vb.) ve pişirmede optimal süre-sıcaklık değerlerinin belirlenmesi ile hem besin ögesi korunumu maksimize edilebilecek hem de daha az enerji kullanımıyla sürdürülebilir beslenmeye katkı sağlanabilecektir. Bu derlemenin amacı farklı hazırlama ve pişirme işlemlerinin kurubaklagillerin besin değeri üzerine etkisini değerlendirmektir.</p> Nasminel Tekin , Semra Navruz Varlı Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1809 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Ultra İşlenmiş Besin Tüketimi: Bağırsak Mikrobiyotasına Etkileri https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1783 <p>Ultra işlenmiş besinler biyoaktif bileşikler, mikro besin ögeleri ve lifler açısından fakir; şeker, yağ ve sodyum açısından zengin besinlerdir. Ultra işlenmiş besinleri oluşturan bileşenlerin çoğu koruyucular, emülgatörler, çözücüler, stabilizatörler, tatlandırıcılar, duyusal özellik arttırıcılar ve renklendiriciler gibi gıda katkı maddeleridir. Son yıllarda bu besinlerin tüketiminde artış görüldüğü bilinmektedir. Basit şeker ve yağ tüketimindeki artış; lif tüketimindeki azalma bağırsak mikrobiyotasının kompozisyon ve fonksiyonlarındaki değişikliklerle doğrudan ilişkilidir. Bu durum bağırsak geçirgenliğini arttırabilir. Ultra işlenmiş besin tüketimi ile obezite, yüksek tansiyon ve kanser gibi bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların görülme sıklığı arasında da bir ilişki olduğu ifade edilebilir. Gıda katkı maddelerinin deney hayvanlarında bağırsak mikrobiyotası çeşitliliğini azalttığına dair çalışmalar bulunmaktadır fakat insanlarda ultra işlenmiş besinlerin ve gıda katkı maddelerinin mikrobiyotaya direkt etkisi üzerine yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır. Bu derlemenin amacı ultra işlenmiş besin tüketiminin ve özellikle gıda katkı maddelerinin mikrobiyota üzerindeki etkilerini literatür eşliğinde incelemektir.</p> Derya Doğanay, Leman Zeynep Bakkal, Ceren Nida Görey, Tuğba Büyükbektaş Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1783 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 FODMAP Diyetinin Vücut Ağırlığı Yönetimindeki Rolü https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1486 <p>FODMAP, diyeti içerisinde “fermente edilebilir oligosakkaritler, disakkaritler, monosakkaritler ve polyolleri bulunduran bir terimdir. FODMAP içeren besinlerin tüketimi şişkinlik, karın ağrısı, diyare gibi bazı gastrointestinal semptomların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle fermente edilebilir monosakkaritler, disakkaritler, oligosakkaritler ve poliolleri içeren besinlerin diyette alımının azaltılması olarak tanımlanan düşük FODMAP diyetinin; gastrointestinal semptomlarla karakterize olan irritabl bağırsak sendromu (İBS), Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve çölyak tanısı olmayan gluten duyarlılığı hastalıklarının seyrinin iyileşmesinde fayda sağlayabildiği görülmüştür. Çalışmalar, vücut ağırlığı artışının gastrointestinal sistem motilitesi ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Obez bireylerde değişen ince bağırsak ve kolon geçişi, İBS semptomlarına benzer semptomların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Düşük FODMAP diyetinin İBS hastalarının gastrointestinal sistem semptomlarını düzeltmede etkili olduğu, hastalığın şiddetini ve seyrini değiştirebildiği vurgulanmıştır. Bu nedenle düşük FODMAP diyetinin obez bireylerde bozulan bağırsak motilitesini, bağırsak mikrobiyotasını ve İBS semptonlarına benzer şikayetleri olumlu yönde değiştirebileceği belirtilmiştir. Ayrıca düşük FODMAP diyeti bağırsak motilitesini düzenleyerek ve gastrointestinal endokrin hücrelerin dansitelerinin normale yaklaşma eğilimini artırarak obez bireylerde vücut ağırlığı kaybına da katkı sağlayabilmektedir. Ancak FODMAP içeren besinler, olumsuz etkilerinin yanı sıra; dışkı hacmini arttırırlar, serum kolesterol ve triasilgliseroller seviyelerini azaltırlar. Ayrıca kolonda hücre proliferasyonunu uyararak kolonu kansere karşı korurlar. Bu olumlu etkilerin tümü düşük FODMAP diyetiyle kaybolmaktadır. Düşük FODMAP diyetinin gastrointestinal şikayetlerin iyileşmesinde, obezite riskinin azalmasında, vücut ağırlığı yönetiminin sağlanmasında olumlu sonuçları olmasına karşın, diyetin bağırsaktaki yararlı bakteriler için prebiyotik özellik gösteren besinlerden yoksun olması nedeniyle mikrobiyata üzerinde olumsuz etkileri olduğu, diyetin kontrollü olarak uygulanmasının ve kısa süreli diyet denemelerinin hasta sağlığı açısından önemli olduğu unutulmamalıdır.</p> Büşra Açıkalın, Pınar Göbel Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1486 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Sağlık Çalışanlarında Gıda Okuryazarlığı, Hedonik Açlık, Depresyon Durumları ve Bazı Beslenme Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1796 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışma, sağlık çalışanlarında gıda okuryazarlığına göre, hedonik açlık, depresyon ve bazı beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.</p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Bu kesitsel çalışma 177 sağlık çalışanının gönüllü katılımı ile yürütülmüştür. Veriler; demografik bilgiler, Besin Gücü Ölçeği (BGÖ-Tr), Gıda Okuryazarlığı Ölçeği, Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği (DASS-21) içeren bir anket formu aracılığıyla toplanmıştır. Katılımcılar, gıda okuryazarlığı puanları dikkate alınarak iki gruba bölünmüştür. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> Çalışmaya katılanların %73.4’ü kadın, %26.6’sı erkek sağlık çalışanıdır. Çalışmaya katılan sağlık çalışanlarının gıda okuryazarlığı ortalama puanı 34.54±6.47 olarak bulunmuştur. Gıda okuryazarlığı puanlarına göre, yaş, eğitim durumu ve beden kütle indeksi (BKİ) gruplar arasında farklı iken (p&lt;0.05) hedonik açlık toplam puanı ise farklı değildir (p&gt;0.05). Besin gücü ölçeği alt faktörlerinden “besin mevcudiyeti” puanı, gıda okuryazarlığı düşük olan bireylerde daha yüksek bulunmuştur (p&lt;0.05). Beslenme alışkanlıkları değerlendirildiğinde, öğün atlama nedeninin gıda okuryazarlığı grupları arasında farklılık gösterdiği bulunmuştur (p&lt;0.05).</p> <p><strong>Sonuç:</strong> Bu çalışmada gıda okuryazarlığı puanlarına göre gruplar arasında farklı faktörlerin olduğu görülmüştür. Sağlık çalışanlarının bu özellikleri göz önüne alınarak gıda okuryazarlığının artırılmasına yönelik eğitimler planlanabilir.</p> Yasemin Ertaş Öztürk, Semiha Yıldız Örkün, Merve Samancı, Elif Akbaş Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1796 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Adölesanların Akdeniz Diyetine Uyumu ile Duygusal Yeme ve Stres Durumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1762 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışma adölesanların Akdeniz diyetine uyum, duygusal yeme ve stres durumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.</p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Çalışma yaşları 11-14 yıl arasında değişen 281 gönüllü adölesanla yürütülmüştür. Katılımcıların genel özellikleri saptanmış, ayrıca Akdeniz Diyeti Kalite İndeksi (Mediterranean Diet Quality Index, KIDMED), Beslenme Egzersiz Davranışları Ölçeği (BEDÖ), Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ) ve Çocuk ve Adölesanlar için Duygusal Yeme Ölçeğini (DYÖ-Ç) içeren anket formu uygulanmış; antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu, bel çevresi) yapılmıştır.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> Çalışmaya katılan adölesanların %58.4’ü erkek, %41.6’sı kız olup; yaş ortalamaları erkeklerin 11.94±1.08 yıl, kızların 12.30±1.15 yıldır (p&lt;0.05). Katılımcıların %27.8’i hafif şişman, %16.7’si obezdir. Erkeklerin Beden Kütle İndeksi (BKİ) kızlara göre anlamlı düzeyde daha yüksektir (p=0.03). Katılımcıların Akdeniz diyetine %25.3’ünün düşük, %53.0’ünün orta, %21.7’sinin yüksek uyum gösterdiği tespit edilmiştir. Cinsiyetler arasında Akdeniz diyetine uyum açısından önemli düzeyde farklılıklar bulunmuştur (χ2=7.412; p=0.025); erkeklerde Akdeniz diyetine düşük ve yüksek düzeyde uyum sağlayanların oranı, kızlara göre daha yüksektir. Adölesanlarda yaş ve BKİ arttıkça psikolojik bağımlı yeme davranışının arttığı ve sağlıklı beslenme-egzersiz davranışının azaldığı tespit edilmiştir (p&lt;0.05). Ayrıca kızlarda BKİ ile DYÖ-Ç arasında pozitif yönlü anlamlı korelasyon saptanmıştır. Yapılan lojistik regresyon analizi sonucunda bir yaş büyük olmak ve erkek cinsiyete sahip olmak Akdeniz diyetine düşük uyum riskini sırasıyla; 1.30, 2.15 kat artırmaktadır (p&lt;0.05). Algılanan stres düzeyi yükseldiğinde, Akdeniz diyetine düşük uyum riski artmakta; BEDÖ puanı artığında düşük uyum riski azalmaktadır (p&lt;0.05).</p> <p><strong>Sonuç:</strong> Erkek adölesanların, yaşı büyük olanların ve stres düzeyi yüksek olanların Akdeniz diyetine düşük uyum riski artmaktadır. Bu çalışmada stres düzeyindeki artışın sağlık beslenme davranışını olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. Akdeniz diyeti, duygusal yeme ve stres arasındaki ilişkiyi belirleyebilecek daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.</p> Berrin Keleş, Pınar Göbel Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1762 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Üniversite Öğrencilerinde Beslenme Durumu ile Akademik Motivasyon Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1806 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışma beslenme durumu ile akademik motivasyon arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla planlanmıştır.</p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Kesitsel tipteki araştırmanın örneklemini 881 gönüllü üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Katılımcılara ait veriler; sosyodemografik özellikler, Akademik Motivasyon Ölçeği (içsel motivasyon, dışsal motivasyon ve motivasyonsuzluk olmak üzere üç alt boyuttan oluşmaktadır) ve birbirini izleyen üç gün 24 saatlik besin tüketim kaydını içeren anket kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ölçümleri yöntemine uygun şekilde yapılmış ve beden kütle indeksleri (BKİ) hesaplanmıştır. </p> <p><strong>Bulgular:</strong> Korelasyon ve doğrusal regresyon analizleri sonucunda günlük protein alımının motivasyonsuzluk puanlarıyla negatif yönlü (r=-0.210, p=0.007; B=-0.015, p=0.010), dışsal motivasyon puanlarıyla pozitif yönlü ilişkisi (r=0.212, p=0.006; B=0.033, p=0.008) olduğu saptanmıştır. Günlük enerji alımıyla dışsal motivasyon puanı arasında negatif yönlü ilişki (r=-0.206, p=0.007; B=-0.001, p=0.013) bulunmuştur. Vücut ağırlığıyla motivasyonsuzluk puanı arasında (r=0.156, p=0.036), E vitamini alımıyla dışsal motivasyon puanı arasında (r=0.250, p=0.001) ve diyetle günlük antioksidan alımıyla içsel motivasyon puanı arasında (r=0.166, p=0.032) pozitif yönlü ilişki olduğu belirlenmiştir.</p> <p><strong>Sonuç:</strong> Diyetle günlük enerji, protein, yağ, E vitamini ve antioksidan alımının akademik motivasyonu etkilediği görülmektedir. Üniversitelerde sağlıklı beslenme ile ilgili bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarının öğrencilerde akademik motivasyona katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.</p> Emre Adıgüzel, Eda Çelik, Meral Mülayim, Ravza Hale Öksüz, Ayşin Aba, Asiye Gül Uludağ Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1806 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Alışveriş Merkezi Çalışanlarında Besin Ögelerinin Günlük Alım Önerilerini Karşılama Durumu ve Akdeniz Diyetine Uyumun Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1813 <p><strong>Amaç:</strong> Bu araştırmanın amacı alışveriş merkezi çalışanlarının besin ögesi alımlarını ve Akdeniz Diyetine uyumlarını belirlemektir. </p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Araştırma Nisan 2023-Ağustos 2023 tarihleri arasında, İstanbul’da, yaşları 19-53 yıl arasında değişen toplam 152 birey ile yürütülmüştür. Besin tüketimleri 24-saatlik geriye dönük hatırlatma yöntemi ile sorgulanmıştır. Akdeniz diyetine uyumun değerlendirilmesinde Akdeniz diyetine bağlılık ölçeği (MEDAS/PREDIMED) kullanılmıştır. </p> <p><strong>Bulgular:</strong> Bireylerin makro besin ögesi alımlarının günlük enerji alımını karşılama yüzdesi (%E) önerilen aralıklarda olduğu, kalsiyum, folik asit, demir, magnezyum, C vitamini, B6, B2 ve çinko alımlarının önerilen günlük diyetle referans alım miktarlarının yarısından daha azını karşıladığı bulunmuştur. Bireylerin %47.4’ünün Akdeniz diyetine uyumunun kabul edilebilir olduğu belirlenmiştir. Akdeniz diyetine uyumu düşük olan bireylerin enerji (kkal), toplam yağ (g), doymuş yağ asidi (g) ve karbonhidrat (g) alımının Akdeniz diyetine uyumu kabul edilebilir olan bireylere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Alışveriş merkezi çalışanlarının makro besin ögesi alımları önerileri karşılasa da kalsiyum, folik asit, demir, magnezyum, vitamin C, B6, B2 ve çinko açısından diyetleri yetersizdir. </p> <p><strong>Sonuç:</strong> Alışveriş merkezi çalışanlarında besin ögesi yetersizliği ve bulaşıcı olmayan kronik hastalık riskini azaltmak üzere bireylerin yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitilmesi ve farkındalıklarının arttırılmasına ihtiyaç vardır.</p> Burcu Aksoy Canyolu, Büşra Durmuş Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1813 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Yetişkin Bireylerde COVID-19 Pandemi Sürecinin Besin Güvencesizliğine Etkilerinin Değerlendirilmesi: Bir Türkiye Örneklemi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1750 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışmanın amacı, Coronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) pandemi sürecinin besin güvencesizliği prevalansına etkisini; besin güvencesizliği ile sosyodemografik özellikler, sağlık durumu, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve besin tedariğine ilişkin özellikler arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.</p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Çalışmaya, Türkiye genelinde 1030 yetişkin birey (336 erkek, 694 kadın; medyan yaş=25 yıl) dahil edilmiştir. Veriler, çevrimiçi olarak hazırlanan anket aracılığıyla elde edilmiştir. Anket formunda bireylerin sosyodemografik özellikleri, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları sorgulanmıştır. Besin Güvencesizliği Deneyim Ölçeği (Food Insecurity Experience Scale, FIES) ile besin güvencesizliğinin bireysel düzeyde değerlendirilmesi sağlanmıştır. Araştırma verileri SPSS 22.0 programında analiz edilmiştir.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> COVID-19 pandemi sürecinde, bireylerin %57.2’sinde besin güvencesizliğinin varlığı tespit edilmiştir. Hafif derecede besin güvencesizliği yaşayan bireylerin, besin güvencesi sağlanmış bireylere göre beden kütle indeksi (BKİ) değerleri anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (p&lt;0.05). Besin güvencesizliği derecesinin şiddeti arttıkça, sigara içme sıklığının, günlük uyku saati azalanların oranının, çevrim içi yemek siparişi verme/paket yemek servisi hizmetlerini kullanma oranının ve dışarıda yemek yeme sıklığının anlamlı olarak arttığı (sırasıyla p&lt;0.001, p&lt;0.0001, p&lt;0.01, p&lt;0.01); su tüketiminin ise anlamlı düzeyde azaldığı belirlenmiştir (p&lt;0.01). </p> <p><strong>Sonuç:</strong> COVID-19 pandemi süreci, yetişkin bireylerde besin güvencesizliği profilini şekillendirmiş; bu süreçte yaşam tarzına ilişkin davranışlar, beslenme alışkanlıkları ve besin tedariğine ilişkin eylemlerin besin güvencesizliği derecesinin şiddeti arttıkça anlamlı düzeyde kötüleştiği gösterilmiştir.</p> Hatice Özçalışkan İlkay, Nilüfer Özkan Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1750 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Üniversite Öğrencilerinde Duygusal Yeme Durumunu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1803 <p><strong>Amaç:</strong> Üniversitede eğitim gören öğrencilerde değişen çevre koşulları beslenme alışkanlıklarını da olumsuz etkilemekte ve bu öğrencilerde duygusal yeme eğilimi görülebilmektedir. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde duygusal yeme eğilimi ve buna etki eden faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.</p> <p><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Kesitsel-tanımlayıcı nitelikteki bu çalışmaya 205 kadın ve 105 erkek olmak üzere yaşları 18-40 yıl arasında olan 310 üniversite öğrencisi katılmıştır. Öğrencilere sosyo-demografik bilgiler, beslenme alışkanlıkları ve Duygusal Yeme Ölçeğini (DYÖ) içeren çevrim içi anket formu uygulanmıştır. Duygusal yeme ölçeğinin kesim noktası olan 75 puanın üzerinde olan öğrencilerde duygusal yeme eğilimi var şeklinde değerlendirme yapılmıştır.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> Duygusal yeme eğilim durumu, cinsiyet ve beden kütle indeksine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir. Kadın öğrencilerin “gerginlik durumunda yeme”, “olumsuz durumlarda yeme”, “uyaran karşısında kontrol” ve DYÖ toplam puanları erkek öğrencilere kıyasla daha yüksektir (p&lt;0.05). Kadın cinsiyetin gerginlik durumunda yeme (β=0.309, p&lt;0.001), olumsuz durumlarda yeme (β=0.272, p&lt;0.001) ve uyaran karşısında kontrol (β=0.168, p&lt;0.05) davranışlarının pozitif yordayıcısı olduğu saptanmıştır. Diyet yapma durumu gerginlik durumunda yeme (β=0.114, p&lt;0.05) ve olumsuz durumlarda yeme (β=0.150, p&lt;0.05) davranışlarının pozitif yordayıcısıdır.</p> <p><strong>Sonuç:</strong> Bu çalışmada duygusal yeme durumuna etki eden faktörler incelenmiş, cinsiyet, BKİ ve diyet yapmanın anlamlı düzeyde duygusal yeme yordayıcısı olduğu gösterilmiştir.</p> Mustafa Özgür, Hacı Ömer Yılmaz Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1803 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000 Parenteral Glutatyon Uygulaması: Yeterli, Dengeli ve Sağlıklı (YDS) Beslenmenin Önemi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1836 <p>Fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmalarla donatılmış olan hücrelerimiz, ürettiği kimyasal maddeler ve enzimler yardımıyla, zararlı maddeleri metabolize ederek, vücudumuzdan uzaklaştırır. Son yıllarda, antioksidan etkisi güçlü olarak tanımlanan, esansiyel olmayan üç amino asitten oluşan glutatyon adlı tripeptid, gençleştirici ve cilt ağartıcı başta olmak üzere pek çok iddia ile parenteral olarak uygulanmaya başlandı. Ancak henüz insanlar üzerinde, bu iddiaların doğruluğunu test etmek için yapılan araştırma sonuçları çok sınırlı. Glutatyon karaciğerde sentezlenebilen bir tripeptidtir. Parenteral olarak uygulanması oldukça tartışmalı bir konudur. Bu editoryal yazıda konu yeterli, dengeli ve sağlıklı (YDS) beslenme ekseninde tartışılmıştır.</p> Prof. Dr. Türkan Kutluay Merdol Telif Hakkı (c) 2024 https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1836 Sat, 30 Dec 2023 00:00:00 +0000