Beslenme ve Diyet Dergisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd <p>Dergi açıklaması</p> Türkiye Diyetisyenler Derneği | Turkish Dietetic Association tr-TR Beslenme ve Diyet Dergisi 1300-3089 Bir Ölçek Geliştirme Çalışması: Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1820 <p><strong>Amaç:</strong> Besinlerin ambalajında yer alan besin etiketi, tüketicilerin besin hakkındaki bilgiye ulaşmasında bir aracı olması ile birlikte, ürünün kalitesini belirlemelerini ve seçim yapmalarını kolaylaştırmaktadır. Etiket bilgisinin incelenmesi, tüketicinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Besin etiketi okuma tutumu, tüketicinin besin etiketine olan duyarlılığı hakkında bilgi edinilmesine olanak sağlamaktadır. Türk halkının, besin etiketi okuma tutumunun net bilinmemesi ve bu tutumu ölçecek Türkçe dilde geçerli ve güvenilir bir ölçeğin bulunmamasından ötürü, bu çalışmada, “Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği” geliştirilmesi amaçlanmıştır.<br /><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği literatür taraması yapılarak, benzer anketlerden yararlanılarak ve alanında uzman kişilerden (n=5) görüşler alınarak hazırlanmıştır. Ortaya çıkan 33 soruluk ölçek, önce pilot çalışma olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan üniversite öğrencilerine (n=50) uygulanmış, uygulama sonrasında üç önemsiz önerme anketten çıkarılmıştır. Otuz sorudan oluşan Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği’nin geçerlilik ve güvenilirliğinin test edilebilmesi için çalışma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde okuyan, 417 gönüllü öğrenci ile yürütülmüştür. Ölçeğin yapı geçerliliğinin sağlanması amacıyla, Açımlayıcı Faktör Analizi ve Doğrulayıcı Faktör Analizi uygulanmıştır. Ölçeğin güvenilirlik çalışması için ise Cronbach alfa testi, split-half testi ve madde-toplam korelasyonları uygulanmıştır. <br /><strong>Bulgular:</strong> Otuz sorudan oluşan 5’li likert tipte derecelendirmeye sahip Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği’ne ilişkin yapılan istatistiksel analizler sonucunda; Açımlayıcı Faktör Analizi’nde Kaiser-Meger-Olkin (KMO) katsayısı 0.93 saptanırken, veri setine ilişkin Barlett Küresellik Test sonucu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Yapılan faktör analizi sonucunda faktör yükleri 0.5’in altında kalan maddeler ölçekten çıkarılmış ve 20 maddelik son ölçek oluşturulmuştur. Ölçeğin, Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.929 olarak saptanmış ve doğrulayıcı faktör analizi uyum iyiliği indeksi değerleri mükemmel ve kabul edilebilir uyum olarak belirlenmiştir. Ayrıca, ölçeğe ilişkin Açımlayıcı Faktör Analizi sonuçları incelendiğinde ölçekte yer alan önermelerin faktör yüklerinin 0.55 ile 0.75 arasında değiştiği ve anlamlı olduğu saptanmıştır.<br /><strong>Sonuç:</strong> Türk toplumuna yönelik ilk kez Türkçe dilde geliştirilen Besin Etiketi Okuma Tutum Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna varılmış olup, bu konuda yapılacak araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Seher Seçkin Sığırcı Tevhide Ziver Sarp Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 10 18 10.33076/2024.BDD.1820 Lise Okul Menülerinin Kalitesi ve Çevresel Etkisinin Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1817 <p><strong>Amaç:</strong> Okullarda menülerin yeterli, dengeli ve adölesanların gereksinimlerine uygun olmasının yanı sıra sürdürülebilir olması da önemlidir. Bu nedenle bu çalışmada, liselerde sunulan menülerin kalitesini ve çevresel etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır.</p> <p><strong>Gereç ve Yöntem:</strong> Türkiye’nin yedi farklı bölgesinden birer lisenin bir aylık öğle yemeği menüsü çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler 31 Ekim-2 Aralık 2022 tarihleri arasında toplanmıştır. Menülerin enerji ve besin ögesi içeriklerinin hesaplanmasında Beslenme Bilgi Sistemi (BeBiS, versiyon 8.1) Programı kullanılmıştır. Menülerin enerji ve besin içerikleri Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER) 2022 önerileriyle karşılaştırılmıştır. Menülerin kalitesini değerlendirmek için Sağlıklı Yeme İndeksi (SYİ) 2015 kullanılmıştır. Menülerin karbon ve su ayak izleri ise literatürde bulunan faktörler kullanılarak hesaplanmıştır.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> Menülerin enerji ve besin ögesi içeriklerinin genel olarak TÜBER-2022 önerilerine uygun olmadığı görülmüştür. Diyet kalitesi açısından ise menülerinin büyük bir kısmının “geliştirilmesi gereken” grubunda olduğu saptanmıştır. Ayrıca menülerin kalitesi ile karbon (r=-0.251, p=0.003) ve su ayak izi arasında negatif bir korelasyon olduğu (r=-0.163, p=0.049) belirlenmiştir. Menülerin enerji, protein ve yağ içeriği ile karbon ve su ayak izleri arasında pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür (p&lt;0.05).</p> <p><strong>Sonuç:</strong> Sonuç olarak, menüler planlanırken öncelikli amaç, adölesanların enerji ve besin ögesi gereksinimlerini karşılamak olmalıdır. Ayrıca menülerin çevresel etkisi ve adölesanların besin tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır.</p> Gizem Aytekin Şahin Gamze Kendirli Elmas Kübra Küçüksüllü Merve Kip Dilşad Öztürk Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-27 2024-04-27 52 1 19 37 10.33076/2024.BDD.1817 Apranti Jokeylerde Sosyal Görünüş Kaygısı ve Yeme Davranışı Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1835 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışmanın amacı apranti jokeylerde sosyal görünüş kaygısı ve yeme davranışları arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.<br /><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Kesitsel tipte gerçekleştirilen bu çalışmaya Türkiye Jokey Kulübü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren 46 erkek apranti jokey katılmıştır. Katılımcılara ait veriler; sosyodemografik özellikler, Sosyal Fizik Kaygı Envanteri (SFKE) ve Üç Faktörlü Beslenme Anketini (TFEQ) içeren bir anket formu kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmış ve antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu) kaydedilmiştir. <br /><strong>Bulgular:</strong> Çalışmada apranti jokeylerin duygusal yeme davranışı ile olumsuz değerlendirilme beklentisi arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0.295 ve p&lt;0.05). Beden kütle indeksi (BKİ) değeri yüksek olan sporcuların olumsuz değerlendirilme beklentisi (r=0.322 ve p&lt;0.05) ve toplam sosyal fizik kaygı envanteri puanları arasında pozitif yönlü ilişki bulunmuştur (r=0.329 ve p&lt;0.05). Vücut görünüşünden memnun olmayanların bilişsel kısıtlama davranış skorlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır (p&gt;0.05). <br /><strong>Sonuç:</strong> Apranti jokeylerde BKİ’nin sosyal görünüş kaygısı ile ilişkili olduğu ve sosyal görünüş kaygısının da duygusal yeme davranışını etkilediği belirlenmiştir. Multidisipliner sağlık ekibinin adölesan grupta yer alan apranti jokeyler ile çalışırken sporcuları yeme tutumu ve sosyal görünüş kaygısı bakımından taranmaları ve ek değerlendirmeler yapılması, riskli grupta yer alanlar ile ilgili tedavi stratejileri oluşturulması, sporcuların adölesan dönemden yetişkinlik dönemine sağlıklı geçişi için önemlidir.</p> Muttalip Ayar Yasemin Tuğba Öğünç Betül Tamboğa Mirella Murat Fatih Özbey Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 38 47 10.33076/2024.BDD.1835 Yetişkinlerde Sağlık ve Beslenme Okuryazarlıklarının Beslenme Bilgisi, Diyet Kalitesi ve Yaşam Kalitesi ile İlişkisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1826 <p><strong>Amaç:</strong> Bu araştırma, yetişkinlerde sağlık ve beslenme okuryazarlık düzeylerini belirlemek ve bunların beslenme bilgisi, diyet kalitesi ve yaşam kalitesi ile ilişkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.<br /><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Kesitsel tipte planlanan bu çalışma İstanbul’da yaşayan 400 yetişkin bireyin gönüllü katılımı ile Şubat– Mayıs 2022 tarihleri arasında tamamlanmıştır. Çalışmada katılımcılara sosyodemografik verilerine yönelik soruları içeren bir anket formu, “Yetişkinlerde Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (YSOÖ)”, “Yetişkinlerde Beslenme Okuryazarlığı Değerlendirme Aracı (YBOYDA)”, “Yetişkinler İçin Beslenme Bilgi Düzeyi Ölçeği (YETBİD)”, “Yaşam Kalitesi Ölçeği- Kısa Formu (SF-36)”, “Sağlıklı Yeme İndeksi-2015 (SYİ-2015)” ve üç günlük besin tüketim kaydı uygulanmıştır. <br /><strong>Bulgular:</strong> Yaşla YSOÖ puanı (r=0.117, p=0.019), okuduğunu anlama ve yorumlama (r=0.148, p=0.003), besin etiketi ve sayısal okuryazarlık (r=0.181, p&lt;0.001) puanları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca bel çevresi (r=-0.165, p=0.001) ve bel/boy oranıyla (r=-0.155, p=0.002) besin etiketi ve sayısal okuryazarlık arasında negatif yönlü anlamlı ilişki vardır. YSOÖ ve YBOYDA puanları ile YETBİD, SYİ-2015 ve SF-36’nın bazı alt boyut puanları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p&lt;0.001). YSOÖ puanının 1 birim artması ile SYİ-2015, YETBİD alt boyutlarından “temel beslenme ve besin-sağlık ilişkisi” ve “besin tercihi” puanlarının sırasıyla 1.761, 0.890 ve 0.435 birim arttığı bulunmuştur (p&lt;0.001). YBOYDA puanının 1 birim artması ile SYİ-2015, YETBİD alt boyutlarından “temel beslenme ve besin-sağlık ilişkisi” ve “besin tercihi” puanlarının sırasıyla 0.749, 0.652 ve 0.385 birim arttığı belirlenmiştir (p&lt;0.001).<br /><strong>Sonuç:</strong> Sağlık ve beslenme okuryazarlığı beslenme bilgisi, diyet ve yaşam kalitesi ile yakından ilişkilidir. Bu sebeple, toplum sağlığının korunması, diyet ve yaşam kalitesinin arttırılması için beslenme ve sağlık okuryazarlıklarının toplumda bilinirliğinin ve konuya ilişkin farkındalığın ilgili eğitimlerle arttırılması önemlidir. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması sağlığın iyileştirilmesine ve toplum sağlığının korunmasına katkı sağlanması açısından yararlı olacaktır.</p> Ayşe Betül Demirbaş Burcu Ateş Özcan Müveddet Emel Alphan Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 48 57 10.33076/2024.BDD.1826 Ortaokul ve Lise Öğrencilerinin İnternet Bağımlılığı ile Beslenme Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1832 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışma ortaokul ve lise öğrencilerinin internet bağımlılığı ve beslenme alışkanlıklarının bazı parametreler (beden kütle indeksi z-skoru, cinsiyet ve öğrenim durumu) ile ilişkisinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.<br /><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Tanımlayıcı-kesitsel tipte olan bu çalışma 2022-2023 eğitim öğretim dönemi içerisinde Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bir ortaokul ve bir lisenin öğrencileri ile (n=300) yapılmıştır. Çalışmada sosyodemografik bilgileri içeren anket formuna ek olarak İnternet Bağımlılığı Ölçeği (İBÖ) ve Adölesanlar İçin Beslenme Alışkanlıkları Ölçeği (ABAÖ) kullanılmıştır. ABAÖ beden imajı algısı, dış faktörler, beslenme ve egzersiz alt boyutlarından oluşurken; İBÖ ise toplam puan üzerinden değerlendirilmektedir.<br /><strong>Bulgular:</strong> Çalışmada fazla kilolu ve obez öğrencilerin beden imajı algısı puanı, zayıf ve normal kilolu öğrencilerin beden imajı algısı puanlarından düşük bulunmuştur (p&lt;0.001). Normal kilolu öğrencilerin dış faktörler puanı zayıf ve obez öğrencilerden düşük bulunmuştur (p=0.023). Normal kilolu öğrencilerin beslenme puanı fazla kilolu öğrencilerden düşük bulunmuştur (p=0.049). Erkek öğrencilerin ABAÖ toplam puanı ile dış faktörler puanı kız öğrencilerin puanlarından yüksek bulunmuştur (p=0.038; p=0.001). Lise öğrencilerinin İBÖ toplam puanı ile beden imajı algısı puanı ortaokul öğrencilerinden yüksek (p&lt;0.05); dış faktörler, beslenme ve egzersiz puanları ise düşük bulunmuştur (p&lt;0.05). Çalışmada İBÖ toplam puanı ile ABAÖ toplam (r=-0.371, p&lt;0.001), beden imajı algısı (r=-0.201, p&lt;0.001), beslenme (r=-0.224, p&lt;0.001) ve egzersiz (r=-0.162, p=0.005) puanları arasında negatif yönde zayıf bir ilişki; dış faktörler (r=-0.402, p&lt;0.001) puanı arasında negatif yönde orta düzeyde bir ilişki gözlenmiştir.<br /><strong>Sonuç:</strong> Adölesan dönemde artan bir internet kullanımı söz konusudur. İnternet bağımlılığı beden imajı, dış faktörler, beslenme ve egzersiz durumlarını etkilemektedir. Bu nedenle internet kullanımının azaltılması ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir.</p> Halime Selen Şeyma Koç Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 58 67 10.33076/2024.BDD.1832 Ultra İşlenmiş Besin Tüketimi Hedonik Açlığı Etkiler Mi? https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1839 <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışma üniversite öğrencilerinin ultra işlenmiş besin tüketimi düzeyine göre hedonik açlık durumlarının ve beden kütle indekslerinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.<br /><strong>Bireyler ve Yöntem:</strong> Tanımlayıcı, kesitsel tipteki bu araştırma; çalışmaya katılmayı kabul eden 290 üniversite öğrencisi ile yürütülmüştür. Veriler anket formu aracılığıyla yüz yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Katılımcıların genel özellikleri saptanmış, ultra işlenmiş besin tüketim sıklıklarının değerlendirilmesi için Besin Tüketim Sıklığı Anketi, hedonik açlık durumlarının değerlendirilmesi için Besin Gücü Ölçeği (BGÖ-Tr), depresyon anksiyete ve stres durumlarının değerlendirilmesi için Depresyon Anksiyete Stres Ölçeği-21 (DASÖ-21) kullanılmıştır. Besin Tüketim Sıklığı Anketinde her bir grup için alınabilecek en düşük ve yüksek puan 0-5 arasında olup, puanın artması tüketimin arttığını göstermektedir. BGÖ için bu değerler 1-5 arasında olup, puanın artması hedonik açlığa yatkınlığın daha fazla olduğunu göstermektedir. DASÖ-21 için ise bu değerler 0-21 arasında olup puanın artması, bireyin depresyon, stres veya anksiyete düzeyinin arttığını göstermektedir. Antropometrik ölçümler araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Bireylerin beden kütle indeksi Dünya Sağlık Örgütü’ne dayalı olarak (zayıf: 18.50–24.99 kg/m2; normal: 18.50–24.99 kg/m2, fazla kilolu: 25.0–29.99 kg/m2 ve obez: 30.0 kg/m2) sınıflandırılmıştır. İstatistiksel analizler için SPSS versiyon 22 yazılımı kullanılmıştır.<br /><strong>Bulgular:</strong> Katılımcıların %76.6’sı kadın %23.4’ü erkektir. Öğrencilerin ultra işlenmiş besin tüketimi ortalama puanı NOVA besin grubu sınıflaması anketine göre 1.74±0.85 olarak bulunmuştur. BKİ sınıflamasına göre ultra işlenmiş besin tüketimi, depresyon, anksiyete, stres, BGÖ-Tr toplam ve alt ölçek puanları açısından gruplar arasında fark bulunmamıştır (p&gt;0.05). Ultra işlenmiş besin tüketim puanları ile anksiyete (r=0.144, p=0.014), stres (r=0.171, p=0.003), BGÖ-Tr toplam (r=0.246, p&lt;0.001), besine ulaşılabilirlik (r=0.233, p&lt;0.001) besin mevcudiyeti (r=0.275, p&lt;0.001) ve besinin tadına bakılması (r=0.151, p=0.010) alt ölçek puanları arasında düşük düzeyde istatistiksel olarak anlamlı pozitif yönde ilişki bulunmuştur.<br /><strong>Sonuç:</strong> Bu çalışmada obez olma durumuna bağlı olmaksızın ultra işlenmiş besin tüketimi arttıkça hedonik açlık, stres ve anksiyete düzeylerinin arttığı görülmüştür. Farklı bölgelerde yaşayan üniversite öğrencilerinin dahil edildiği daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.</p> İzzet Ülker Ayşe Çamli Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 68 76 10.33076/2024.BDD.1839 Loop Bipartisyon (SASI Bypass) Operasyonu Sonrası Gebelik: 3 Yıl Süreyle Takip Edilen Bir Olgu Sunumu https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1858 <p>Obezite, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her geçen gün artmaktadır. Dünya’da beden kütle indeksine göre kadınların %40’ı aşırı kilolu ve %15’i obez sınıfta yer almaktadır. Bariatrik cerrahi, obezitede güvenilir bir tedavi yaklaşımı olarak kabul edilmektedir. Obezite ile ilişkili komorbiditelerin gebelikte görülme sıklığı bariatrik cerrahi sonrası oluşan gebeliklerde diğer gebeliklere göre düşük bulunmuştur. Tek anostooz sleeve ileal (single anostomosis sleeve ileal, SASI) Bypass operasyonu 2012 yılından beri uygulanan literatürde kısmen güvenli kabul edilen bir bariatrik cerrahi türüdür. SASI Bypass üzerine yapılan çalışmalar yeterli güvenirlik kazanmamış olup bu operasyonu geçiren gebeler ile yapılmış bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu olgu sunumunda SASI Bypass operasyonu sonrası 13. ayda gebe kalan bir kadının beslenme durumu değerlendirilmiş ve diyetisyen takibinin önemi tartışılmıştır.</p> Aleyna Ayyüce Uzunoğlu Zehra Margot Çelik Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 123 130 10.33076/2024.BDD.1858 İnositolün Kanserin Önlenmesinde ve Tedavisindeki Etkinliği https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1814 <p>Kanser, dünya genelinde önde gelen en sık ikinci ölüm nedenidir. Risk faktörleri incelendiğinde; çevresel faktörler arasında bulunan beslenme, %30-35’lik oran ile en yüksek paya sahiptir. B grubu vitaminlerinden olan inositolün, son dönemlerde, kanserin de dahil olduğu çeşitli hastalıkların tedavisinde rolü olabileceği ile ilgili kanıtlar artmaktadır. İnositol ve pirofosfat formları, hücre içi sinyal iletiminden hormon modülasyonuna kadar pek çok fonksiyonda rol almaktadır. İnositolün dokuz adet izomeri bulunmaktadır. Kanser için en çok çalışılan inositol izomerleri miyo-inositol ve chiro-inositol iken, fosfat türevlerinden inositol heksafosfat ve inositol trispirofosfattır. İnositol heksafosfat aynı zamanda fitik asit olarak da bilinmektedir. Bu moleküllerin antikanser aktiviteleri, tüm hücre döngüsünü modüle edebilme yetenekleri sayesinde, geniş spektrum olarak tanımlanmaktadır. Çalışmalar, inositolün; bağışıklık sistemi aktivasyonu, epigenetik mekanizmalar, antiinflamatuar, antioksidan ve sinerjik etkiler gibi çoklu mekanizmalar ile çeşitli kanser türlerinde umut verici sonuçlar sağladığını göstermektedir. Ancak farklı inositol türleri ve kombinlerinin hem kemoprevensiyondaki hem de kanser tedavisindeki etkilerini tam olarak anlamak için daha fazla ve büyük ölçekli insan çalışmalarına ihtiyaç vardır.</p> Esra Uçar Aylin Ayaz Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 77 86 10.33076/2024.BDD.1814 Diyet Polifenollerinin Bağırsak Mikrobiyotası Üzerindeki Etkisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1827 <p>Bağırsak mikrobiyotası, vücut sağlığı ve metabolizma için önemli bir yer tutmaktadır. Konak sağlığını koruma ya da var olan sağlık sorunlarını iyileştirmede bağırsak mikrobiyota kompozisyonu ve çeşitliliği dikkate alınmaktadır. Bağırsak mikrobiyota dengesinin sağlanmasında pre ve probiyotikler etkilidir. Polifenoller bitkilerin ikincil metabolitleri olarak bilinmekle birlikte bağırsak mikrobiyotasında prebiyotik özellik göstermektedir. Sebze, meyve, çay, kakao, şarap gibi besinler, zengin polifenol içeriğiyle bilinmektedir. Polifenoller düşük biyoyararlanıma sahip olmaları nedeniyle sindirim sisteminde herhangi bir değişime uğramadan kolona ulaşmaktadır. Bağırsak bakterileri tarafından fermantasyona uğrayarak bağırsak mikrobiyotasında kullanılabilir hale gelmektedir. Polifenoller ve bağırsak bakterileri arasındaki bu karşılıklı etkileşim sayesinde konak sağlığı korunur, kronik hastalıkların oluşumunun önüne geçilir ve var olan sağlık sorunlarının ilerlemesi engellenir. Bu derlemede son yıllarda önem kazanan polifenollerin bağırsak mikrobiyotası üzerindeki etkisi ele alınmaktadır.</p> Merve Öztürk Hande Öngün Yılmaz Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 87 98 10.33076/2024.BDD.1827 Toplum Beslenmesinde Gezegen Sağlığı Diyetinin Önemi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1807 <p>Günümüzde uygulanan çoğunlukla sağlıklı olmayan besinleri içeren beslenme örüntüsü, çevresel sürdürülebilirliği ve toplum sağlığını etkilemektedir. Gezegenin kaynaklarının sınırlı olduğu bilinci ile eldeki kaynakları doğru bir biçimde kullanarak şimdiki ve gelecek nesiller üzerinde yaşamın mümkün olduğu bir çevre sağlama zorunluluğu, insanın temel gereksinimi olan beslenmenin sürdürülebilir olmasını gerektirmektedir. EAT-Lancet Sürdürülebilir Gıda Sistemlerinden Sağlıklı Diyetler Komisyonu 2019 yılında gezegen ve insan sağlığının ihtiyaçlarını karşılayabilecek bitkisel besin temelli sağlıklı bir referans diyet önermiştir. İlgili komisyon tarafından önerilen, sürdürülebilir beslenmede güncel bir yaklaşım olan gezegen sağlığı diyeti; tam tahıllar, meyveler, sebzeler, yağlı tohumlar ile sert kabuklu yemişler, kuru baklagiller açısından zengindir. Aynı zamanda düşük ile orta miktarda deniz ürünleri, kümes hayvanları, kırmızı et ve nişastalı sebzelerin tüketimini içeren bir beslenme modelidir. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması toplum sağlığına yük oluşturan bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların önlenmesi açısından elzemdir. Sağlığın korunmasına katkı sağlayacak besinlerin tüketimini teşvik eden gezegen sağlığı diyetinin olumlu çevresel etkilerinin (beslenme ile ilişkili sera gazı emisyonlarının ve arazi kullanımının azaltılması gibi) yanı sıra bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların riskini azaltarak toplum sağlığını koruyucu etkisi olabileceği görülmektedir. Bu derlemede, gezegen sağlığı diyetinin toplum beslenmesindeki rolünü literatür doğrultusunda incelemek amaçlanmıştır.</p> Ramazan Şavlı Esra Tunçer Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 99 109 10.33076/2024.BDD.1807 Beden Kütle İndeksinin Ötesindeki Antropometrik İndeksler ve Metabolik Parametreler ile İlişkisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1834 <p>Antropometri, insan vücut boyutunu ve vücut kompozisyonunu değerlendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Antropometrik ölçümler, diyetisyenlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin klinikte ve araştırmalarda sıklıkla kullandığı parametrelerdir. Ancak bazı antropometrik ölçüm veya indekslerin sınırlılıkları bulunmaktadır. Örneğin; Beden kütle indeksi (BKİ) obeziteyi sınıflandırmada yaygın olarak kullanılmakta ancak vücuttaki yağ dağılımı hakkında bilgi vermemektedir. Literatürde farklı antropometrik indeksler yer almaktadır. Ancak pratikte yaygın olarak kullanılmamaktadır. Bu indekslerin metabolik sendrom kriterleri ile ilişkisini belirleyen çalışmalar mevcuttur. Bu derlemede, Beden yuvarlaklık indeksi (BYİ), kalça indeksi (Kİ), visseral adipozite indeksi (VAİ), koniklik indeksi (KOİ), beden şekil indeksi (BŞİ), abdominal hacim indeksi (AHİ) ve beden adipozite indeksi (BAİ) açıklanmış ve indekslerin metabolik parametreler ve kronik hastalıklar ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.</p> Aysu Demirel Mazhar Ahmet Toptaş Ayşe Sude İl Betül Gök Aylin Bayındır Gümüş Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 110 116 10.33076/2024.BDD.1834 Akdeniz Diyet Bileşenlerinin Bilişsel Sağlık Üzerine Etkisi https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1818 <p>Bilişsel sağlık sorunları hem birey hem de toplum için önemli bir yüktür ve değişen dünya koşulları ile birlikte bu sorunların yıllar içerisinde giderek artması beklenmektedir. Bu nedenle bilişsel sağlığın korunması, geliştirilmesi ve tedavisi son derece önem teşkil etmektedir. Bu noktada, bilişsel sağlık için diyette yapılacak olan değişiklikler ön plana çıkmakta ve pek çok sağlık yararı gösterilmiş olan Akdeniz diyetinin önemi vurgulanmaktadır. Günümüzde metabolik, kardiyovasküler hastalıklar, kanser çeşitleri başta olmak üzere pek çok sağlık sorununun önlenmesi ve tedavisinde başvurulan ve sağlıklı olarak kabul edilen diyet türlerinin başında gelen Akdeniz diyetinin bilişsel performansı iyileştirici etkisi de ön plana çıkmaktadır. Akdeniz diyet örüntüsünün bilişsel sağlık üzerindeki etkisi için olası mekanizmaları, Akdeniz diyetinin antioksidan, omega-3, zeytinyağı, B grubu vitaminleri ve posa içeriği ile ilişkilendirilmektedir. Bu ögeler, farklı düzeylerde ve farklı yolaklarla bilişsel sağlık üzerinde etki gösterebilmektedir. Dolayısı ile yaşamın erken dönemlerinden başlayarak, yaşam boyu Akdeniz tipi beslenme düzenine bağlılık, beyin sağlığı ve bilişsel fonksiyonların korunmasına katkıda bulunabilir.</p> Merve Esra Çıtar Dazıroğlu Gamze Akbulut Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 117 122 10.33076/2024.BDD.1818 Editörden https://beslenmevediyetdergisi.org/index.php/bdd/article/view/1878 <p>Okul çevresinin çocukların beslenmesi ve genel sağlığı üzerinde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Okullar, çocukların çoğu zamanlarını geçirdiği önemli bir ortamdır ve sağlıklı davranışları desteklemek için önem taşır. Çocukların yeme alışkanlıkları genellikle yetişkinliğe kadar devam eder ve okul öğünleri olarak kahvaltı ve öğle yemeği gibi okul yemekleri aracılığıyla okullar sağlıklı beslenmeyi sağlamak, iyileştirmek ve geliştirmek için anlamlı fırsatlar sağlar. Evrensel ücretsiz okul yemeği politika ve program uygulamalarının, çocuk sağlığına olumlu katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğu rapor edilmektedir. Okul yemek programlarında, evrensel uygulama olarak öğrencilere dünya genelindeki okullarda yemekler, atıştırmalıklar veya diğer yiyecekler ve içecekler veya eve götürülebilecek rasyonlar sunulmaktadır. Ücretsiz okul yemeklerinin çocukların sağlıklı beslenmesi ve diyet kalitesi, besin güvencesi, fizyolojik gelişimi, okula devam ve okul başarısı, hatta beden kütle indeksi (BKİ) üzerinde olumlu etkileri çalışmalarla gösterilmiştir. Genel olarak, ulusal ücretsiz okul yemeklerinin öğrenciler için çoklu yarar sağladığı bilinmektedir. Ülkelerin, ulusal beslenme rehberlerine bağlı olarak ücretsiz okul yemeği programlarını dikkate alması ve bu sağlıklı yaklaşımı uygulaması gelecek nesiller için olumlu sonuçlar oluşturacaktır.</p> Ayla Gülden Pekcan Telif Hakkı (c) 2024 Beslenme ve Diyet Dergisi 2024-04-30 2024-04-30 52 1 1 9 10.33076/2024.BDD.1878